Yirmi yaş dişleri, üçüncü öğütücü dişler olarak da bilinir, en son çıkan dişlerdir. Eğer çıkmaları için yer varsa yirmi yaşından önce ya da yirmili yaşlarında görünmeye başlarlar ve işte bu zamanlarda da problemler başlayabilir.

Sıkışmış bir yirmi yaş dişi diğer dişlerin üzerine baskı yapabilir. Başı henüz çıkmış bir yirmi yaş dişinde enfeksiyon olması çok ciddi ağrılar yapabilir. Bu, günlerce, hatta antibiyotiğe başlandıktan sonra bile sürecek ağrılara neden olan bir diş sağlığı sorunudur.

Ve yirmi yaş dişlerini plaklardan temizlemek neredeyse olanaksızdır. Plaklar yirmi yaş dişinin yakınında başlayıp tüm ağza yayılabilecek diş eti hastalıklarına ve diş çürümelerine neden olurlar. Doğru yerleşmemiş bir yirmi yaş dişiyana doğru gelişerek yandaki dişi iteklemeye başlayabilir ve orada bir boşluğa neden olabilir..

Sıkışmış yirmi yaş dişinin etrafında bazen kistler oluşur ve tespit edilene kadar kemiği çok önemli miktarlarda azaltabilirler.

Bu koyu alan, temizlenmesi için bir ameliyat gerektirmiş olan bir kisttir. Zaman içinde yirmi yaş dişleri çenedeki bir sinirin etrafında büyüyebilir ve bu sinir de, çekim sırasında hasar görebilir. Bu, dudaklarınızın ve çenenizin kalıcı olarak hissizleşmesine neden olabilir.

Yandaki dişe yaslanarak arada bir çürük oluşuturabilir ve bu her iki dişin birden kaybedilmesine kadar varabilecek komplikasyonlar geliştirebilir.

Bu tür pek çok ciddi problemden dolayı yirmi yaş dişlerini, daha diş etlerinden bile çıkmadan önce almak en iyisidir.

Yirmi yaşlara gelmeden önce yirmi yaş dişini çekmenin pek çok avantajı vardır:

* Dişlerin kökleri henüz kısadır.

* Etraflarında halen boşluk olduğundan çekmesi kolaydır.

* Sinir hasarı olma ihtimali düşüktür.

* İkinci moların arkasındaki kemik daha iyi dolar.

Bütün bunlar daha az ağrı ve daha hızlı ve kolay iyileşme demektir.